Makedonya'dan Ekranlarımıza: Seyhan Şaşko
Seyhan Şaşko... Son zamanlarda sporu yakından takip eden herkesin adını sıkça duyduğu bir isim.. Oldukça aktif, yorum kabiliyeti yüksek bir isim.. Yerinde durmuyor.. Spordan çok iyi anlıyor.. Çok tatlı.. Ve çok güzel.. Ancak TV kanallarındaki diğer güzel sunucuların aksine her harketi ve cümlesi ile "Ben buraya torpille gelmedim, farklı özelliklerimle geldim ve bunu hak ediyorum." hissini sonuna kadar size yaşatıyor.
Ekrandan yazı okurken bile sıkıntı yaşayan bazı spor spikerlerinin sıkça ekran yüzü olmasına alıştığımız günümüzde biz de farklılığını hissettiğimiz Seyhan Şaşko ile iletişime geçtik ve onu daha yakından tanımaya çalıştık. Kendisi de bizi kırmadı ve sorularımızı içtenlikle yanıtladı.
Biz röportajda çok keyifli vakit geçirdik, umarım siz de okurken aynı keyfi alırsınız.
* * *
Kendinizi hiç tanımayan birisine ne şekilde
anlatırdınız?
7 Ocak 1989 da Makedonya’da
dünyaya geldim.1992'de babamın işi nedeni ile İstanbul’a geldim. Önce Şişli Terakki Lisesi ve ardından da Marmara
Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvar'ında eğitim aldım. Hayatımda her zaman spor büyük yer tuttu. Çocukluğumdan beri tenis ile, basketbol ile, futbol ile yakından ilgilendim.Üniversite'de okurken basketbol ve hentbol gibi
sporlarla uğraştım. Aynı zamanda piyano çaldığım için hocamın uyarısı ile ailem parmaklarım zarar görür aktif olarak sahada yer almam sekteye uğradı.
Peki tenise ilginiz nereden geliyor? Neden tenis?
Evde geçirdiğim zaman diliminde TV'mizde genelde Eurosport açık olurdu. Tenise ilgim de bu şekilde başladı diyebilirim. Eursport izlerken başladım, çok hoşuma gitti ve devam etti. Sıkı bir tenis seyircisi oldum. Bir anda gece yarısı uyanıp tenis maçlarını takip eden bir izleyici haline geldim.
Şahsen de tenis oynuyor musunuz? Yoksa sadece izleyici olarak ve işiniz
gereği mi takip ediyorsunuz?
Tenis oynuyorum, ama amatör olarak. Tabi bu konuda kendimi geliştirmek istiyorum, ancak çok yoğun yayın programından dolayı da fırsat bulduğum söylenemez.
WTA İstanbul Şampiyonası beklediğiniz gibi mi geçti?
Beklentilerimin altında kalmadı diyebilirim, ama bazı pürüzler de vardı. Yine de turnuvanın çok iyi bir grafiği var. Örneğin Doha ile kıyasladığımız zaman İstanbul'da çok ciddi bir seyirci kitlesi var. Bu açıdan WTA İstanbul müthiş bir turnuva. Sıkıntılar, pürüzler her zaman olacaktır, neticede Roland Garros‘ta bile oluyor. Bu açıdan konuya negatif yönleri ile değil, olumlu açıdan bakılmalı ve kendimizi nasıl geliştireceğimiz üzerinde yoğunlaşmalıyız. İnşallah
önümüzdeki sene yine heyecan verici yeni isimler görürüz.
Tanışmayı hayal ettiğiniz fakat henüz tanışamadığınız bir tenisçi var mı?
Evet var hatta hedeflerimin arasında onunla röportaj yapmak bile var. Bu isim Nadal! Karakteri olsun, duruşu olsun, oyun hırsı olsun.. Her yönüyle çok farklı.. Tabi ki Federer‘i de unutmamak lazım, onu da ayrı bir kenara koyuyorum.
En unutamadığınız tenis maçı hangisi?
Bu seneki Australian Open Erkekler finali diyebilirim.
Türkiye’de tenisi geliştirmek ve yaygınlaştırmak için sizce neler
yapılabilir?
Bu konuda herkese görev düşüyor. Ben de şahsen üzerime düşeni yapmaya çalışıyorum. Bazen insanlar bana "Bu kadar program yapılıyor ancak kim izliyor
ki?" diyorlar. Ancak bu görüşe katılmıyorum. Spor seyircisi doğru programla ve doğru yayınla karşılaştığında izliyor. Yayınlar arttıkça tenis izleyicisi sayısında da bir artış oldu diyebilirim.
Sadece tek bir Grand Slam izleme şansınız olsa hangisini izlersiniz ve
finalde kimlerin oynamasını istersiniz?
En sevdiğim kort toprak korttur. Roland Garros'u izlemek isterdim ve klasik olacak belki ama Nadal ve Federer finali hoş olurdu. Belki insanlar sıkıldılar ama benim talebim bu yönde olurdu.
Andy Murray. Onun da üzerinde garip bir şansızlık var bence. Ama yine de olimpiyatlarda kazandı ve üstüne US Open
kazandı. Bu açıdan 2012 ona uğurlu geldi diyebiliriz.
Siz de Twitter’ı etkin kullananlardansınız. Sizce Twitter’ın mesleğinize
katkıları ve zararları nelerdir?
Bazen çok üşeniyorum aslında ama mesleğime çok
katkı sağladığını düşünüyorum. Hatta bazı haberleri direkt Twitter'dan takip ettiğimiz bile oluyor.
Seyhan Şaşko boş zamanlarında ne yapar?
Son zamanlarda çok fazla olmuyor. Ancak ben genelde zamanımı sevdiklerimle geçirmekten hoşlanırım. Bu açıdan fırsat buldukça, ailem ve arkadaşlarımla zaman geçirmeye çalışıyorum
Bu arada sesiniz çok güzel. Bunu bir zamanlar TRT Çocuk Korosu'nda şarkı
söylemenize bağlayabilir miyiz? Doğru mu bu bilgi? Eğer doğru ise bu koro size
neler kattı, mesleki açıdan avantaj sağladınız mı?
Müzik benin için her zaman farklı bir yerdedir. Babam her türlü müzik aletini çalardı. Ailemde müzik önemli bir yer edinmektedir. Bu sebepten dolayı ben de piyano derslerine başladım. Daha sonra ise sesimin güzel olduğu söylendi ve bir anda kendimi TRT Çocuk Korosu'nda buldum. Bu koroda bulunmanın bana çok katkısının olduğunu söyleyebilirim. Özellikle de sosyal anlamda. Tabi bu arada konservatuara da devam ettim, müzikallerde oynadım ve çok ciddi isimlerle aynı sahneyi paylaştım. Bunların arasında Volkan Severcan, Engin Alkan ve bir duayen olan Ayşen Gruda var. Şu an mesleğimde bana avantaj sağlayan bazı özelliklerimi bu süreçte kazandığımı söyleyebilirim.
Özel değilse, hayatınızda profesyonel olarak elinize geçen ilk parayla ne
aldınız?
İlk profesyonel anlamda TRT çocuk korosunda kazandı o parayı da saklamıştım.
Son zamanlarda çok fazla olmuyor. Ancak ben genelde zamanımı sevdiklerimle geçirmekten hoşlanırım. Bu açıdan fırsat buldukça, ailem ve arkadaşlarımla zaman geçirmeye çalışıyorum
Müzik benin için her zaman farklı bir yerdedir. Babam her türlü müzik aletini çalardı. Ailemde müzik önemli bir yer edinmektedir. Bu sebepten dolayı ben de piyano derslerine başladım. Daha sonra ise sesimin güzel olduğu söylendi ve bir anda kendimi TRT Çocuk Korosu'nda buldum. Bu koroda bulunmanın bana çok katkısının olduğunu söyleyebilirim. Özellikle de sosyal anlamda. Tabi bu arada konservatuara da devam ettim, müzikallerde oynadım ve çok ciddi isimlerle aynı sahneyi paylaştım. Bunların arasında Volkan Severcan, Engin Alkan ve bir duayen olan Ayşen Gruda var. Şu an mesleğimde bana avantaj sağlayan bazı özelliklerimi bu süreçte kazandığımı söyleyebilirim.
İlk profesyonel anlamda TRT çocuk korosunda kazandı o parayı da saklamıştım.
EMİR KURT
Yorumlar
Yorum Gönder