TÜRKİYE'NİN YÜKSELEN YILDIZI İPEK

                                                                     

"İpek Soylu (d. 15 Nisan 1996), Türk milli tenisçisi. Enka Spor Kulübü oyuncusudur. 2012 yılında Wimbledon'da gençler kategorisinde mücadele etti, aynı turnuvada gençler kategorisi ana tabloda oynayan ilk Türk kadın tenisçi olma başarısını gösterdi. Nisan 2014'te Antalya'da düzenlenen ITF turnuvası finalinde İsrailli rakibi Deniz Khazaniuk'u 2-1 mağlup ederek kariyerindeki beşinci ITF şampiyonluğuna ulaştı."

Vikipedi'de aradığımız zaman karşımıza çıkan bilgiler yukarıdaki şekilde idi, Türk tenisinin geleceği olarak gösterilen İpek Soylu hakkında..

Tenisoyunu.org olarak oyununu izlerken zevk aldığımız, uluslararası turnuvalarda göğsümüzü kabartan İpek Soylu'yu hem daha yakından tanımak, hem de okuyucalarımıza daha yakından tanıtmak istedik.

Ortaya bizce çok keyifli bir röportaj çıktı. Umarım okuyanlar da aynı zevki paylaşırlar..

Buyursunlar...

* * *


- Kendinizi kısaca tanıtır mısınız ?
Adım  İpek :) Tenise Adana'da başladım. Tenise başladıktan tam 7 sene sonra İstanbul'a taşındık ailem ile birlikte. 4 senedir Enka'da antrenmanlarımı yapmaktayım. İstek Vakfı'nda okuyorum. SİSEV tarafından turnuvalara gönderiliyorum.

-Tenise kaç yaşında başladınız?
 6 yaşında ailemin yönlendirmesi ve katkısı ile Adana'da başladım.

-İlk şampiyonunuzu kaç yaşında ve nerede yaşadınız? Neler hissettiniz?
Katıldığım ilk turnuvada yaşadım. Henüz 8 yaşındaydım. Antalya'da idi. Tabi o zaman tenisi hobi olarak oynuyordu. Hatta ilginçti; finali 2 defa oynamak durumunda kaldım, zira ilkini kabul etmemişlerdi. En yakın arkadaşımla oynamıştım. Güzel bir duygu ve tecrübe oldu benim için.

-Okul hayatı ile tenis birlikte nasıl gidiyor? İki karpuz bir koltuğa sığıyor mu?
Öğretmenlerimin ve okul yöneticilerinin  payı çok büyük tabi bu noktada. Bize tolerans sağlıyorlar, yardımcı oluyorlar ve bir şekilde bu eğitim ve spor hayatımızın bir arada yürüyebilmesi için destek oluyorlar. Ancak şunu da belirtmekte fayda var; Türkiye'deki eğitim sistemi sporcular için çok elverişli değil. Bazı sıkıntılar yaşıyoruz, ama bir şekilde yürütmeye çalışıyoruz.

-Hedefleriniz nelerdir?
Spesifik olarak bu seneki  hedefim sene sonuna kadar Grand Slam elemelerine katılmak ve ana tabloda yer almak. Ana hedefimde ilk 10'da yer bulmak. Ama gerçekçi olursak bunun için çok çalışmak gerekiyor. Ben de bu bilinçle çok çalışıyorum.

-  Ailenizde sizden başka sporcu var mı ?
Aslında ailecek tenis oynuyoruz diyebilirim. İlk annem ve babam başladı. Aynı zamanda kardeşim de oynuyor. Yani ailecek tenis oynuyoruz diyebilirim..  


Katıldığınız birçok turnuva var.. Mutlaka başınızdan birçok ilginç olay geçmiştir. Özel olmayan bir tanesini tenisoyunu.org okuyucuları ile paylaşır mısınız?
Turnuvalara eskiden nnemle gidiyordum..  Bir turnuva için gittiğimiz Almanya'da oteller dolu olduğu için bir küçük bir pansiyonda kalmak zorunda kalmıştık. Ertesi gün maçım var ve gece saat 04.00 sularında sarhoş bir Alman kapımızı zorladı ve içeri girdi. Polis çağırmıştık.. Böyle ilginç şeyler başımıza gelebiliyor çok gezdiğimiz için..

-İşiniz gereği bir çok ülke geziyorsunuz.. Bunlardan en çok hangisini beğendiniz?
Avrupa'yı genel olarak beğeniyorum. Bir de Bahamalar'ı söyleyebilirim.

Katıldığınız turnuvalardan sizi en çok etkileyen hangisi oldu?
İlk elemelerden ana tabloya çıktığım Wimbeldon tabi ki.. Benim için çok özeldi ve hep özel olacak
                                   

-Dünya çapında çiftler tenisçisi olarak  partnerinizin kim olmasını isterdiniz?
Grigor Dimitrov ve tabi Sharapova bırakırsa :)

-Boş zamanlarında ne yapar İpek Soylu? Hobileri nelerdir?
Arkadaşlarımla sinemaya giderim. Müzik dinlerim. Yazı yazarım. Ailemle vakit geçirmeyi severim.

-Yılda kaç turnuvaya  katıyorsunuz
25-26 tane

-Son olarak tenisseverlere ve bu sporu yapmak isteyenlere bir mesajınız var mı? 
Çok çalışmak ve özveri isteyen bir spor.. Başarı ve iyi oynamak isteyen herkes sabretmeli ve çok çalışmalı..

* * *

İpek Soylu'nun önünde kocaman bir gelecek var.. Çok sevineceği ve çok üzülüeceği maçları, turnuvaları olacak.. hayranlarını sevince de boğacak, üzüntüye de.. Ancak profesyonel spor yapan herkesin kariyerinde böyle bir çok maç olacaktır. İpeki Soylu'yu diğer porfesyonel sporculardan ayıracak en temek fark ise biz de kaybettiği maçlarda bile bu oyundan zevk alması, izleyenlerine zevk vermesi ve o korta yeniden çıkmak için can atması. Bunu röportaj esnasında İpek Soylu'nun gözlerinde ışıktan okumak hiç de zor değil.. İşte bu yüzden, belki de sırf bu yüzden İpek Soylu'bun başarılı olmaması için hiçbir sebep yok. Yolu açık olsun.

P.S. Bu röportajın gerçeklemesinde katkı sağlayan Erhan Oral ve sorularımızı içtenlikle yanıtlayan İpek Soylu'ya teşekkürlerimizle..


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Makedonya'dan Ekranlarımıza: Seyhan Şaşko

TENİSİN TARİHİ

Parkelerden kortlara bir Tufan...